Burak
New member
Chiller Kaç Derecede Çalışır? Çıldırmadan Soğutma Bilgisi!
Merhaba Forumdaşlar!
Bugün hepimizin ortak derdi olan "chiller" yani soğutma ünitesinin çalışma derecesi hakkında bir iki laf etmeden geçemeyeceğim. Şu sıcak yaz günlerinde, evde 45 dereceyi bulan o kavurucu sıcaklıkla savaşmaya çalışırken, chiller'ın derecesi gerçekten de gündemimizdeki en önemli konu haline geldi, değil mi? Tabii ki, buradaki mesele sadece bir cihazın ne kadar soğutacağı değil; aynı zamanda erkeklerin "Hadi ya, biraz daha açalım, odadaki her şeyi buzla kaplarım!" yaklaşımını, kadınların ise "Bunun soğutması o kadar kolay değil, daha insan gibi yapmalıyız, ortamı dengede tutmalıyız!" şeklindeki empatik ve ilişkisel bakış açılarını da göz önünde bulundurarak ilerleyelim.
Erkekler Ne Diyor? “Chiller'ı Hızla Aşağı Çek, Yaz Bitmeden Buz Dondur!”
Erkeklerin chiller’a bakış açısını tartışırken, sanırım ilk aklımıza gelen şey, o ünlü "Hadi biraz daha açalım!" cümlesi olur. Bu cümleyi her duyduğumuzda, içimizde küçük bir soğutma üssü kuran, ama biraz da terlemiş şekilde arı gibi vızır vızır çalışan erkekleri görmemek elde değil.
Erkekler chiller'ı bir tür "savaş aracı" gibi kullanır. Onlar için bu, "Düşman sıcaklığı" yani, ortamın çok sıcak olduğu her an yapılacak şey bellidir: Çalışma derecesini düşürmek! Tabii ki, erkeklerin buna yaklaşımında daha çok “çözüm odaklılık” öne çıkar. Chiller ne kadar soğuk, o kadar iyi! Bu da demek oluyor ki, -20 dereceye kadar inmeli ve her şeyi dondurmalı! Kısacası, soğutma ünitesi bir buz kütlesine dönüşmeli, oda sanki kış ortasında kalmalı! Hadi bakalım, bu kadar soğuk yapalım, en azından yazın gerisini unuturuz, değil mi?
Tabii bir de şu gerçek var: Chiller’ı ısı derecesini hızlıca düşürmek, sadece odadaki sıcaklığı dondurmakla kalmaz; tüm odadaki nemi de alır. Ama bizimkilerin umurunda mı? “Soğuk iyi, soğuk her şeyin çözümü!” mantığıyla hareket ederler.
Kadınlar Ne Diyor? “Hadi Biraz Empati Kuralım, Chiller’ı İyi Hissedelim”
Kadınlar ise biraz daha farklı bir bakış açısına sahip. Her şeyden önce, bir cihazın soğutma derecesi sadece soğukluğu değil, ortamın hissedilen sıcaklığını da etkiler. Kadınlar genellikle “Hadi ama, bu odada 5 kişi var, biraz daha dengeli olmalı!” diyerek durumu sakinleştirmeye çalışır. Bu tür teknik cihazlara yaklaşımda, empati ve denge arayışı ön plandadır.
"Chiller’ın derecesi çok düşük olursa, o kadar soğuk olur ki, birinin rahatsız olması kaçınılmaz!" gibi yorumlarla kadınlar, ortamın herkes için huzurlu olmasına önem verir. Yani, erkeklerin aksine, her şeyin ekstrem uçlarda olması gerekmiyor. Havanın sıcaklığına göre chiller’ı ayarlamak ve her ortamda herkesin rahat edebileceği bir sıcaklık yaratmak, kadınlar için çok daha önemli bir nokta.
Ve tabii ki, kadının bakış açısındaki "ilişki odaklılık" burada devreye girer. Soğuk odada herkesin birbirine "buz gibi" davranmasını istemezler, "Ama biraz daha ılımlı olsun, yoksa kışın eksi 10’unda karantina odasına dönmesin!" gibi düşünceleri barındırırlar.
Chiller’ın Gerçek Çalışma Derecesi Nedir? Bizim Yapmamız Gereken Ne?
Şimdi gelelim teknik kısmına... Chiller’lar genellikle 7-12°C arasında çalışacak şekilde tasarlanmışlardır. Fakat bu değer, chiller’ın markasına ve kullanım amacına göre değişkenlik gösterebilir. Sanayi tipi chiller’lar daha düşük sıcaklıklarda (hatta -5°C’ye kadar) çalışırken, ev tipi chiller’lar genellikle biraz daha yüksek sıcaklıklarda (10-12°C civarı) çalışır.
Evde, özellikle klima ya da soğutma üniteleriyle bu kadar ekstrem soğutma yapmanıza gerek yok. Fazla soğutmak, enerjiyi boşa harcamak ve klima gibi cihazların ömrünü kısaltmak anlamına gelebilir. Bunun yerine, ortamın doğal olarak rahat bir sıcaklıkta olması için daha ılımlı bir ayar yapmak her zaman daha verimli olacaktır.
Yani, "Kavurma sıcakları"na karşı daha kucaklayıcı bir yaklaşım benimsemek en iyisi! Ne çok sıcak, ne de çok soğuk olmalı. Hedefimiz ortamı dengede tutmak!
Sizin Yaklaşımınız Nedir? Yorumlarınızı Paylaşın!
Şimdi burada, chiller konusunda kim daha doğru, kim daha yanlıştı tartışması yapabiliriz, ya da yapamayız. Herkesin kendine göre bir sıcaklık anlayışı ve soğutma yöntemi olduğu kesin. Belki de biraz daha empati kurarak, bir yandan ortamı serin tutarken, bir yandan da insanları fazla dondurmamalıyız!
Peki ya siz? Chiller’ın ayarını nasıl yapıyorsunuz? Erkekler gibi “Bunu dondurmalıyız!” mı diyorsunuz yoksa kadınlar gibi “Bu kadar soğuk hepimizi hasta eder!” mi diyorsunuz? Sizin bu konuda yaşadığınız en komik ya da ilginç anınızı bizimle paylaşın! Yorumlarınızı bekliyoruz!
E hadi bakalım, chiller’ınız ısınmadan yorum yapmaya başlasanız iyi olur!
Merhaba Forumdaşlar!
Bugün hepimizin ortak derdi olan "chiller" yani soğutma ünitesinin çalışma derecesi hakkında bir iki laf etmeden geçemeyeceğim. Şu sıcak yaz günlerinde, evde 45 dereceyi bulan o kavurucu sıcaklıkla savaşmaya çalışırken, chiller'ın derecesi gerçekten de gündemimizdeki en önemli konu haline geldi, değil mi? Tabii ki, buradaki mesele sadece bir cihazın ne kadar soğutacağı değil; aynı zamanda erkeklerin "Hadi ya, biraz daha açalım, odadaki her şeyi buzla kaplarım!" yaklaşımını, kadınların ise "Bunun soğutması o kadar kolay değil, daha insan gibi yapmalıyız, ortamı dengede tutmalıyız!" şeklindeki empatik ve ilişkisel bakış açılarını da göz önünde bulundurarak ilerleyelim.
Erkekler Ne Diyor? “Chiller'ı Hızla Aşağı Çek, Yaz Bitmeden Buz Dondur!”
Erkeklerin chiller’a bakış açısını tartışırken, sanırım ilk aklımıza gelen şey, o ünlü "Hadi biraz daha açalım!" cümlesi olur. Bu cümleyi her duyduğumuzda, içimizde küçük bir soğutma üssü kuran, ama biraz da terlemiş şekilde arı gibi vızır vızır çalışan erkekleri görmemek elde değil.
Erkekler chiller'ı bir tür "savaş aracı" gibi kullanır. Onlar için bu, "Düşman sıcaklığı" yani, ortamın çok sıcak olduğu her an yapılacak şey bellidir: Çalışma derecesini düşürmek! Tabii ki, erkeklerin buna yaklaşımında daha çok “çözüm odaklılık” öne çıkar. Chiller ne kadar soğuk, o kadar iyi! Bu da demek oluyor ki, -20 dereceye kadar inmeli ve her şeyi dondurmalı! Kısacası, soğutma ünitesi bir buz kütlesine dönüşmeli, oda sanki kış ortasında kalmalı! Hadi bakalım, bu kadar soğuk yapalım, en azından yazın gerisini unuturuz, değil mi?
Tabii bir de şu gerçek var: Chiller’ı ısı derecesini hızlıca düşürmek, sadece odadaki sıcaklığı dondurmakla kalmaz; tüm odadaki nemi de alır. Ama bizimkilerin umurunda mı? “Soğuk iyi, soğuk her şeyin çözümü!” mantığıyla hareket ederler.
Kadınlar Ne Diyor? “Hadi Biraz Empati Kuralım, Chiller’ı İyi Hissedelim”
Kadınlar ise biraz daha farklı bir bakış açısına sahip. Her şeyden önce, bir cihazın soğutma derecesi sadece soğukluğu değil, ortamın hissedilen sıcaklığını da etkiler. Kadınlar genellikle “Hadi ama, bu odada 5 kişi var, biraz daha dengeli olmalı!” diyerek durumu sakinleştirmeye çalışır. Bu tür teknik cihazlara yaklaşımda, empati ve denge arayışı ön plandadır.
"Chiller’ın derecesi çok düşük olursa, o kadar soğuk olur ki, birinin rahatsız olması kaçınılmaz!" gibi yorumlarla kadınlar, ortamın herkes için huzurlu olmasına önem verir. Yani, erkeklerin aksine, her şeyin ekstrem uçlarda olması gerekmiyor. Havanın sıcaklığına göre chiller’ı ayarlamak ve her ortamda herkesin rahat edebileceği bir sıcaklık yaratmak, kadınlar için çok daha önemli bir nokta.
Ve tabii ki, kadının bakış açısındaki "ilişki odaklılık" burada devreye girer. Soğuk odada herkesin birbirine "buz gibi" davranmasını istemezler, "Ama biraz daha ılımlı olsun, yoksa kışın eksi 10’unda karantina odasına dönmesin!" gibi düşünceleri barındırırlar.
Chiller’ın Gerçek Çalışma Derecesi Nedir? Bizim Yapmamız Gereken Ne?
Şimdi gelelim teknik kısmına... Chiller’lar genellikle 7-12°C arasında çalışacak şekilde tasarlanmışlardır. Fakat bu değer, chiller’ın markasına ve kullanım amacına göre değişkenlik gösterebilir. Sanayi tipi chiller’lar daha düşük sıcaklıklarda (hatta -5°C’ye kadar) çalışırken, ev tipi chiller’lar genellikle biraz daha yüksek sıcaklıklarda (10-12°C civarı) çalışır.
Evde, özellikle klima ya da soğutma üniteleriyle bu kadar ekstrem soğutma yapmanıza gerek yok. Fazla soğutmak, enerjiyi boşa harcamak ve klima gibi cihazların ömrünü kısaltmak anlamına gelebilir. Bunun yerine, ortamın doğal olarak rahat bir sıcaklıkta olması için daha ılımlı bir ayar yapmak her zaman daha verimli olacaktır.
Yani, "Kavurma sıcakları"na karşı daha kucaklayıcı bir yaklaşım benimsemek en iyisi! Ne çok sıcak, ne de çok soğuk olmalı. Hedefimiz ortamı dengede tutmak!
Sizin Yaklaşımınız Nedir? Yorumlarınızı Paylaşın!
Şimdi burada, chiller konusunda kim daha doğru, kim daha yanlıştı tartışması yapabiliriz, ya da yapamayız. Herkesin kendine göre bir sıcaklık anlayışı ve soğutma yöntemi olduğu kesin. Belki de biraz daha empati kurarak, bir yandan ortamı serin tutarken, bir yandan da insanları fazla dondurmamalıyız!
Peki ya siz? Chiller’ın ayarını nasıl yapıyorsunuz? Erkekler gibi “Bunu dondurmalıyız!” mı diyorsunuz yoksa kadınlar gibi “Bu kadar soğuk hepimizi hasta eder!” mi diyorsunuz? Sizin bu konuda yaşadığınız en komik ya da ilginç anınızı bizimle paylaşın! Yorumlarınızı bekliyoruz!
E hadi bakalım, chiller’ınız ısınmadan yorum yapmaya başlasanız iyi olur!