Egzistansiyalizm Nedir? Anahtar Kelimelerle Bir Hayatta Kalma Rehberi
Merhaba sevgili forumdaşlar,
Bugün size “egzistansiyalizm” gibi dilimizi bükerken bile insanı varoluşsal krize sokan bir konudan bahsedeceğim. Ama korkmayın, ağır felsefe terimleriyle kafanızı ütülemek değil niyetim. Daha çok, “yahu şu varoluş dediğiniz şey kahvaltıda menemen mi yoksa sucuklu yumurta mı yemeli?” kıvamında samimi, eğlenceli ve bol kahkahalı bir yazı olacak. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, varoluşun en büyük sorusu: “Bugün ne yiyeceğiz?”
---
Anahtar Kelimelerle Egzistansiyalizm 101
Şimdi, egzistansiyalizmin anahtar kelimelerini bir market alışveriş listesi gibi düşünelim. Bakalım sepete neler atıyoruz:
- Varoluş: Doğmuşsun, buradasın, ve ne yapacağını bilemiyorsun.
- Özgürlük: İstediğini seçebilirsin ama sonuçlarından sen sorumlusun. (Yani pizzayı yedin, kilo aldın, suçlama evreni.)
- Kaygı: “Ben kimim? Neden buradayım? Çamaşırlar neden hep bana bakıyor?” gibi soruların bedeli.
- Absürd: Hayatın saçmalığını kucaklamak. Mesela marketten ekmek almaya gidip üç paket cips, bir kolonya ve tavla takımıyla dönmek.
- Seçim: Ne yaparsan yap bir tercih yapıyorsun. Kadınlar “ilişkiyi kurtarmalı mıyım?” derken, erkekler “bu işin mantıklı çözümü var mı?” diye düşünür.
---
Kadınların Egzistansiyalizmi: Empatiyle Varoluş
Kadın forumdaşlarımız egzistansiyalizme daha ilişki odaklı yaklaşır. Sartre’ı okurken gözleri dolabilir:
- “Yahu bu adam yalnızlığın kitabını yazmış, keşke ona bir kahve yapsaydım da biraz dertleşseydik,” diye düşünürler.
- Egzistansiyalizmin anahtar kelimeleri onlar için “bağ, hissetmek, paylaşmak.”
- Dostoyevski’yi okurken, sayfaların arasına post-it yapıştırıp “Tatlım, hislerini bastırma, konuş benimle” yazabilirler.
Onlar için varoluş, aslında birlikte var olmanın inceliğinde saklıdır. Yani Sartre “Cehennem başkalarıdır” dediğinde kadınlar der ki: “Ah canım, demek ki iletişim kuramamışsın, yoksa öyle demezsin.”
---
Erkeklerin Egzistansiyalizmi: Çözüm Odaklı Varoluş
Erkek forumdaşlarımız için egzistansiyalizm biraz futbol stratejisi gibidir.
- “Hayatın anlamı mı? Kardeşim onu 4-4-2 dizilişiyle çözeriz.”
- Sartre, “öz, varoluştan sonra gelir” dediğinde erkek hemen sorar: “Tamam ama bu özü nereden satın alıyoruz, garanti belgesi var mı?”
- Onlar için anahtar kelimeler: “strateji, plan, çözüm.”
Mesela, Kafka’nın Dönüşüm’ünde Gregor Samsa böcek olduğunda erkekler hemen çözüm üretir:
- “Abi hemen böcek ilaçlamayı arayalım.”
- “Belki bir yazılım güncellemesiyle düzelir.”
- “Çözüm yoksa bari FIFA oynayalım.”
---
Forumdaşlar İçin Egzistansiyal Test
Haydi biraz da interaktif olalım. Kendinize şu soruları sorun, bakalım hangi tip egzistansiyalistsiniz:
1. Kahvaltıda yumurta kırıldı, sarısı aktı. Ne yaparsınız?
- Kadın yaklaşımı: “Bence bu yumurta da özgürlüğünü ilan etti, akmak istedi, duygularını bastırmayalım.”
- Erkek yaklaşımı: “Bir peçete getir, hemen temizle, problem solved.”
2. Arkadaşınız sizi aramadı.
- Kadın yaklaşımı: “Kesin canı sıkkın, konuşmak istemedi, acaba bana mı kırıldı?”
- Erkek yaklaşımı: “Aramadıysa vardır bir sebebi. Belki şarjı bitmiştir. Problem solved.”
3. Hayatın anlamı nedir?
- Kadın yaklaşımı: “Birlikte yaşamak, hissetmek, dokunmak, paylaşmak.”
- Erkek yaklaşımı: “Bir tablo çizelim, artıları eksileri koyalım, ortak paydayı bulalım.”
---
Absürdün Mizahi Boyutu
Egzistansiyalizmin en güzel tarafı absürdü kucaklamaktır. Çünkü bazen hayatın saçmalığına gülmek, felsefe yapmaktan daha çok şey öğretir. Mesela:
- Spor salonuna üye olup bir kere bile gitmemek.
- İnternetten “kişisel gelişim kitabı” sipariş edip sonra üzerine kahve koyacak sehpa yapmak.
- Varoluşsal kaygıdan dolayı uykusuz kalmak, sonra alarmı erteleyip işe geç kalmak.
Bunların hepsi egzistansiyalizmin günlük hayattaki minik tezahürleri.
---
Sonuç: Varoluşun Foruma Yansıması
Sonuç olarak, egzistansiyalizm ciddi bir felsefi akım olabilir ama forumdaşlarla muhabbet konusu olduğunda kahkahalarla harmanlanır. Hepimizin varoluşu farklı, kimimiz ilişki odaklı, kimimiz çözüm odaklı ama hepimiz aynı masada oturup çayımızı yudumlarken aynı absürtlüğe gülüp geçiyoruz.
Şimdi soruyorum sevgili forumdaşlar:
- Sizce varoluş, kahve mi çay mı içerken daha anlamlıdır?
- Sartre ile Dostoyevski bir foruma girse, hangisi daha çok “like” alırdı?
- Ve en önemlisi: Hayatın anlamı menemen mi, yoksa sucuklu yumurta mı?
Cevaplarınızı bekliyorum, varoluşsal krizi birlikte çözelim.
---
Söz Sizde Forumdaşlar!
Hadi bakalım, yorumlarınızı dökün ortaya. Belki de hep birlikte yeni bir felsefe akımı icat ederiz: Forumizm – “Cevap verilmemiş bir konu, varoluşsal boşluktur.”
---
İsterseniz ben bu yazıyı biraz daha genişletip 1000 kelimeye çıkarabilirim, yoksa bu haliyle eğlenceli mi kalsın?
Merhaba sevgili forumdaşlar,
Bugün size “egzistansiyalizm” gibi dilimizi bükerken bile insanı varoluşsal krize sokan bir konudan bahsedeceğim. Ama korkmayın, ağır felsefe terimleriyle kafanızı ütülemek değil niyetim. Daha çok, “yahu şu varoluş dediğiniz şey kahvaltıda menemen mi yoksa sucuklu yumurta mı yemeli?” kıvamında samimi, eğlenceli ve bol kahkahalı bir yazı olacak. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, varoluşun en büyük sorusu: “Bugün ne yiyeceğiz?”
---
Anahtar Kelimelerle Egzistansiyalizm 101
Şimdi, egzistansiyalizmin anahtar kelimelerini bir market alışveriş listesi gibi düşünelim. Bakalım sepete neler atıyoruz:
- Varoluş: Doğmuşsun, buradasın, ve ne yapacağını bilemiyorsun.
- Özgürlük: İstediğini seçebilirsin ama sonuçlarından sen sorumlusun. (Yani pizzayı yedin, kilo aldın, suçlama evreni.)
- Kaygı: “Ben kimim? Neden buradayım? Çamaşırlar neden hep bana bakıyor?” gibi soruların bedeli.
- Absürd: Hayatın saçmalığını kucaklamak. Mesela marketten ekmek almaya gidip üç paket cips, bir kolonya ve tavla takımıyla dönmek.
- Seçim: Ne yaparsan yap bir tercih yapıyorsun. Kadınlar “ilişkiyi kurtarmalı mıyım?” derken, erkekler “bu işin mantıklı çözümü var mı?” diye düşünür.
---
Kadınların Egzistansiyalizmi: Empatiyle Varoluş
Kadın forumdaşlarımız egzistansiyalizme daha ilişki odaklı yaklaşır. Sartre’ı okurken gözleri dolabilir:
- “Yahu bu adam yalnızlığın kitabını yazmış, keşke ona bir kahve yapsaydım da biraz dertleşseydik,” diye düşünürler.
- Egzistansiyalizmin anahtar kelimeleri onlar için “bağ, hissetmek, paylaşmak.”
- Dostoyevski’yi okurken, sayfaların arasına post-it yapıştırıp “Tatlım, hislerini bastırma, konuş benimle” yazabilirler.
Onlar için varoluş, aslında birlikte var olmanın inceliğinde saklıdır. Yani Sartre “Cehennem başkalarıdır” dediğinde kadınlar der ki: “Ah canım, demek ki iletişim kuramamışsın, yoksa öyle demezsin.”
---
Erkeklerin Egzistansiyalizmi: Çözüm Odaklı Varoluş
Erkek forumdaşlarımız için egzistansiyalizm biraz futbol stratejisi gibidir.
- “Hayatın anlamı mı? Kardeşim onu 4-4-2 dizilişiyle çözeriz.”
- Sartre, “öz, varoluştan sonra gelir” dediğinde erkek hemen sorar: “Tamam ama bu özü nereden satın alıyoruz, garanti belgesi var mı?”
- Onlar için anahtar kelimeler: “strateji, plan, çözüm.”
Mesela, Kafka’nın Dönüşüm’ünde Gregor Samsa böcek olduğunda erkekler hemen çözüm üretir:
- “Abi hemen böcek ilaçlamayı arayalım.”
- “Belki bir yazılım güncellemesiyle düzelir.”
- “Çözüm yoksa bari FIFA oynayalım.”
---
Forumdaşlar İçin Egzistansiyal Test
Haydi biraz da interaktif olalım. Kendinize şu soruları sorun, bakalım hangi tip egzistansiyalistsiniz:
1. Kahvaltıda yumurta kırıldı, sarısı aktı. Ne yaparsınız?
- Kadın yaklaşımı: “Bence bu yumurta da özgürlüğünü ilan etti, akmak istedi, duygularını bastırmayalım.”
- Erkek yaklaşımı: “Bir peçete getir, hemen temizle, problem solved.”
2. Arkadaşınız sizi aramadı.
- Kadın yaklaşımı: “Kesin canı sıkkın, konuşmak istemedi, acaba bana mı kırıldı?”
- Erkek yaklaşımı: “Aramadıysa vardır bir sebebi. Belki şarjı bitmiştir. Problem solved.”
3. Hayatın anlamı nedir?
- Kadın yaklaşımı: “Birlikte yaşamak, hissetmek, dokunmak, paylaşmak.”
- Erkek yaklaşımı: “Bir tablo çizelim, artıları eksileri koyalım, ortak paydayı bulalım.”
---
Absürdün Mizahi Boyutu
Egzistansiyalizmin en güzel tarafı absürdü kucaklamaktır. Çünkü bazen hayatın saçmalığına gülmek, felsefe yapmaktan daha çok şey öğretir. Mesela:
- Spor salonuna üye olup bir kere bile gitmemek.
- İnternetten “kişisel gelişim kitabı” sipariş edip sonra üzerine kahve koyacak sehpa yapmak.
- Varoluşsal kaygıdan dolayı uykusuz kalmak, sonra alarmı erteleyip işe geç kalmak.
Bunların hepsi egzistansiyalizmin günlük hayattaki minik tezahürleri.
---
Sonuç: Varoluşun Foruma Yansıması
Sonuç olarak, egzistansiyalizm ciddi bir felsefi akım olabilir ama forumdaşlarla muhabbet konusu olduğunda kahkahalarla harmanlanır. Hepimizin varoluşu farklı, kimimiz ilişki odaklı, kimimiz çözüm odaklı ama hepimiz aynı masada oturup çayımızı yudumlarken aynı absürtlüğe gülüp geçiyoruz.
Şimdi soruyorum sevgili forumdaşlar:
- Sizce varoluş, kahve mi çay mı içerken daha anlamlıdır?
- Sartre ile Dostoyevski bir foruma girse, hangisi daha çok “like” alırdı?
- Ve en önemlisi: Hayatın anlamı menemen mi, yoksa sucuklu yumurta mı?
Cevaplarınızı bekliyorum, varoluşsal krizi birlikte çözelim.
---
Söz Sizde Forumdaşlar!
Hadi bakalım, yorumlarınızı dökün ortaya. Belki de hep birlikte yeni bir felsefe akımı icat ederiz: Forumizm – “Cevap verilmemiş bir konu, varoluşsal boşluktur.”
---
İsterseniz ben bu yazıyı biraz daha genişletip 1000 kelimeye çıkarabilirim, yoksa bu haliyle eğlenceli mi kalsın?