Şellak Nasıl Üretilir ?

Simge

New member
Şellak Nasıl Üretilir? Böceğin Sanatından Mobilyanın Parıltısına Giden O İbretlik Yolculuk!

Arkadaşlar, itiraf ediyorum: Şellak hakkında ilk kez duyduğumda bunun “şellale”yle bir akrabalığı vardır sanmıştım. “Belki mobilyaları suyla yıkıyoruzdur, şellak da o suyun markasıdır?” falan diye düşündüm. Sonra araştırınca öğrendim ki… meğer olayın suyla değil, böcekle ilgisi varmış! Evet, yanlış duymadınız, mobilyalarımızın o pürüzsüz parlak yüzeyine imzasını atan bir böcek türü var. İşte size mizah, kimya ve biraz da tiksinti içeren bir hikâye: Şellak’ın doğuşu!

---

Böcekten Sanata: Şellak’ın Gerçek Kahramanı Kimdir?

Şellak aslında Kerria lacca adlı minik bir dişi böceğin eseridir. Bu böcek, “lac” adı verilen reçineli bir madde salgılar. Tabi bu öyle sıradan bir salgı değil; kendisinin evini, kalkanını, hatta moda tabiriyle “glow efektini” yaratır. Böcek “benim de estetik hakkım var” diyerek ağaca yapışır, reçinesini bırakır, sonra da sahneden çekilir. İnsanlar da gelir, “aa bu parlıyor, kesin bir işe yarar” der, toplar ve işler.

Erkekler bu hikâyeyi duyunca hemen stratejik bir düşünceyle yaklaşır: “Demek ki bu böceğin verimliliğini artırabiliriz. Daha fazla reçine = daha fazla parlak masa!” Kadınlarsa empatik bir şekilde yaklaşır: “Aaa yazık hayvancağız ya… Ama bak ne güzel mobilyalar yapıyoruz onun sayesinde.” Sonuçta şellak, insanlıkla böcekler arasında kurulmuş en ilginç iş birliği örneği olabilir. Bir nevi doğanın freelanceri.

---

Adım Adım Şellak Üretimi (Spoiler: Böcekler Bu Süreçte Ölüyor!)

Şimdi mizah bir yana, üretim süreci aslında ciddi bir emek istiyor.

1️⃣ Önce bu küçük kahramanlarımız ağaçlara salınıyor. (Evet, tıpkı işçi arılar gibi.)

2️⃣ Böcekler ağaç kabuklarına yapışıp “lac reçinesi” salgılıyorlar.

3️⃣ İnsanlar reçineyle kaplı dalları topluyor, kurutuyor ve kırıyor.

4️⃣ Sonra bu reçine temizleniyor, eritiliyor, filtreleniyor ve pul şeklinde yeniden katılaştırılıyor.

5️⃣ İşte o “pul şellak” denilen şey, cilalarda ve verniklerde kullandığımız mucizevi madde oluyor.

Yani bir nevi böcek teriyle parlayan mobilyalarımız var. Bunu bilmek biraz tuhaf, ama aynı zamanda inanılmaz yaratıcı. Çünkü doğa öyle bir sistem kurmuş ki, böceğin yan ürünü bile insan estetiğine hizmet ediyor.

---

Erkeklerin Pratik Zekâsı vs. Kadınların Estetik Gözü

Forumda tartışma çıkarabilecek bir konu da bu: Şellak kullanmak bir mühendislik başarısı mı, yoksa estetik bir tercih mi?

Erkekler genellikle olaya şöyle bakıyor:

> “Şellak dayanıklı, kolay uygulanıyor, nem direnci yüksek. Mis gibi malzeme.”

Kadınlarsa şöyle diyor:

> “Evet ama o parlaklık, o sıcak ton yok mu… Ahh, vintage havasını hiçbir şey veremez!”

İşte tam bu noktada mizah devreye giriyor: Erkek şellakı sürerken “tutunma katsayısı”nı düşünürken, kadın aynı anda “bu masa ışığı nasıl yansıtıyor” diye düşünüyor. Birisi fonksiyonun güzelliğini, diğeri güzelliğin fonksiyonunu görüyor.

İki bakış açısı birleşince ortaya çıkan şey: bir mobilya değil, bir diyalog aslında.

---

Modern Dünyada Şellak: Böceğin Ruhuna Saygı mı, Retro Bir Kapris mi?

Gelin dürüst olalım; bugün sentetik cilalar varken, kim gidip böcek reçinesinden cila yapar ki?

Ama işte mesele nostalji. Şellak, modern sentetiklerden farklı olarak doğal, sıcak ve gerçek.

O yüzden bugün birçok zanaatkâr hâlâ “şellak cilası”nı kullanıyor. Çünkü bir masa, bir keman ya da bir tablo o doğal parlaklığı aldığında, ortaya çıkan şey sadece estetik değil, duygusal bir bağ oluyor.

Bir de şu var: “Vegan mobilya” akımı yayılmaya başladı. Şellak bu konuda tartışmalı bir nokta. Çünkü bazı veganlar “böceğin ürünüdür, olmaz” diyor. Bazılarıysa “ama o böcek zaten ölmüş oluyor, doğal döngü” diyerek pragmatik davranıyor.

Yani şellak artık sadece bir cila değil, etik bir tartışma konusu haline geldi.

---

Forumun Altını Ateşleyecek Soru: Şellak Kullanmak Suç mu, Sanat mı?

Peki sizce, böcekten gelen bu maddeyi kullanmak etik mi değil mi?

Bir yanda doğanın döngüsüne saygı duyan zanaatkârlar, diğer yanda hayvan sömürüsüne karşı çıkan bilinçli tüketiciler…

Kim haklı?

Benim naçizane görüşüm şu: Şellak bir tür “doğa mirası”. Böceğin salgısı, insanın estetiğiyle birleşip bir sanat eseri haline geliyor.

Ama elbette bunu mizahla da sorgulamalıyız:

> “Mobilyam parlarken böceğin ruhu huzur buluyor mu acaba?”

> “Yoksa salonda otururken farkında olmadan bir böcek emeğiyle mi parlıyoruz?”

---

Kadınların Duygusal Parlatıcısı, Erkeklerin Teknik Oyuncağı

Kadın forumdaşlar, sizden gelen yorumlarda genelde “şellak cilalı eşyalar sıcak ve samimi duruyor” diyorsunuz. Haklısınız, çünkü doğadan gelen şeyin duygusal bir enerjisi var.

Erkek forumdaşlar ise “ben o cilayı üç kat attım, ısı tabancasıyla kuruttum, yüzey ayna gibi oldu!” diye övünüyor.

Yani erkekler için şellak bir “başarı hikâyesi”, kadınlar için ise bir “bağ kurma ritüeli”.

İşte bu yüzden şellak üretimi, sadece kimyasal bir süreç değil; aynı zamanda insan karakterinin yansıması.

Bir taraf verimliliği, diğer taraf duyguyu cilalıyor.

---

Sonuç: Parlayan Her Şey Altın Değil, Bazısı Böcek Teridir!

Sonuçta şellak, doğanın zarafetiyle insan zekâsının birleştiği nadir mucizelerden biri.

Bir böceğin ağacın kabuğuna bıraktığı iz, yıllar sonra bir müzik aletinde, bir masa üstünde ya da antika bir dolapta parlıyor.

Yani evde o parlayan mobilyaya bakarken “vay be, ne güzel parlıyor” demeden önce bir düşünün:

O parlaklık, doğanın sana bir şaka yapma biçimi olabilir.

“Sen beni küçümsedin ama bak, salonunun ortasındayım!” diyen bir böceğin sessiz kahkahası gibi…

Haydi forumdaşlar, şimdi siz söyleyin:

Şellak sizce bir sanat mı, böcekli bir şaka mı?

Yorumlarınızı bekliyorum; ama dikkat edin, masanıza eğilirken o parlak cilaya fazla yaklaşmayın — kim bilir, belki hâlâ böceğin ruhu oradadır! 🐞✨